Sekizbucuk

En Acayip Yolculuk

2006 yılında gösterime giren bu muazzam yolculuk hikayesini bu tezgaha taşımak zorundaydık. Çünkü gerçekten her anlamda çok iyi bir film Little Miss Sunshine(Küçük Gün Işığım). Özellikle filmin içinde yaşıyorsunuz hikayeyi siz de. Oyunculuklar o kadar doğal ki, sanki hepsi gerçekten oynadıkları bireyler olmuşlar.

Yönetmenliğini Jonathan Dayton ile Valerie Faris’in paylaştığı filmin kadrosu da gerçekten iyi oyunculardan kurulu. Alan Arkin, Steve Carell, Paul Dano, Greg Kinnear, Toni Colette ve Abigail Breslin kadroda başrolleri paylaşan isimler.

https://www.thenousdigital.com/yt/getvideo.mp4?videoid=VWyH_twcMl0&format=ipad

 

Şimdi özellikle burada gereken uyarıyı yapalım. Bundan sonra “SPOILER” geliyor olacak.

Film için çok acayip bir yolculuk hikayesi dememizin sebebi özellikle yaptıkları yolculuğun sebebi. Evet, sebep minik Olive Hoover’ın küçük kız çocukları için yapılan güzellik yarışmasına katılmak istemesi ve ailesinin de buna onay vermesi. Ekibimizin başında ailenin babası bulunuyor, eşi ile pek fazla geçinemeyen ve son zamanlarda işleri de yolunda gitmeyen Richard Hoover(Kinnear) kızının bu yarışmaya katılmasına izi veriyor ve ailedeki herkesle bir arada böyle bir yolculuğa çıkıyor. Ama aynı zamanda kendi ürününü satmak için de görüşmeler yapacağı için bunu kendisine bir fırsat olarak görüyor. Paul Dano’nun oynadığı Dwyane Hoover karakteri ise ailesine karşı büyük bir tepki içerisinde ve onlarla hiç konuşmuyor. Yazarak anlaşıyor. Dört kişilik ailenin annesi ise Sheryl Hoover. Kızının ve oğlunun mutlu olmasını isteyen her anne gibi bir anne o da. 6 kişilik ekibimizin en aykırı iki karakterini ise usta oyuncular Alan Arkin ve Steve Carell canlandırıyor. Alan Arkin ailenin büyükbabası rolüyle karşımızda ve inanın izlerken müthiş bir aktör izlediğinize hemen inanıyorsunuz. Ayrıca bu kadar aykırı bir büyükbaba izlemek de çok keyifli. Steve Carell ise intihara teşebbüs etmeyi alışkanlık haline getiren dayı rolüyle karşımıza çıkıyor. Sevgilisinden ayrılmış olan bir eşcinseli canladıran aktör rolünün hakkını sonuna kadar veriyor. Özellikle Frank(Carell) karakteri ile Edwin Hoover(Arkin) karakteri arasındaki minik diyaloglar filmin mizah gücünü iyice yükseltiyor.

Film için özellikle şunun altını çizmemiz gerekiyor, çok doğal ve sıradışı. Bu iki kelimenin üzerine yükseliyor aslında Little Miss Sunshine. Baba Richard’ın aslında bu kadar sinirli ve hırslı olmasının sebebini film içinde kolayca kavrıyorsunuz. Tüm karakterlerin yapısını ve nasıl o hale geldiklerini gerçekten çok iyi bir anlatım ile sunuyor film, bu yönden de çok başarılı.

https://www.thenousdigital.com/yt/getvideo.mp4?videoid=_FiyVUPuvxU&format=ipad

 

Büyükbabanın torunu Olive ile ilgili yaptıklarını da hayranlıkla seyrediyorsunuz. Özellikle öğrettiği dans figürlerini gördüğünüzde siz de yerinizde duramayabilirsiniz. Dwyane’in pilotluk hayalinin sonuçlarını gördüğümüz sahnede de bir anda bambaşka bir boyuta geçiyor film. Market sahnesinde ise yine şaşırıyorsunuz. Bir de küçük Olive’in dondurma ile olan sınavı, hepsi çok iyi sahneler. Külüstür minibüs ise filmin çok sesli başrolü durumunda…

Kısacası eğer hala izlemediyseniz kesinlikle kaçırmayın, ama tekrar tekrar izlemek için açabileceğiniz bir filmi ekleyebilirsiniz film listenize, öyle bir film çünkü!

Filmin 79. Oscar Ödülleri’nde En İyi Orijinal Senaryo ve Alan Arkin’in Edwin Hoover rolüyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü kazandığını da hatırlatalım.

Utkan Şiar Canevi