Mecid Mecidi, Cafer Panahi, Asghar Farhadi gibi iyi sinemacıların her ne kadar sansüre uğrasalar da ortaya çıkardıkları iyi örneklerle gelişme kaydeden İran Sineması, Hollywood’un şaşaalı dünyasına karşılık insan olmaya ve hayat mücadelesine dair ne varsa, insani duyguları sömürmeden, bir de arkasına İran gibi söz konusu sinema olduğunda neredeyse her anlamda otosansüre uğrayan bir ülkeyi alan bu filmlere hayran olmamak elde değil.
1. A Separation / Bir Ayrılık | IMDB: 8,5 (2011)
Film, boşanmak üzere olan ama çocuklarının velayeti konusunda ikileme düşen bir çiftin öyküsünü anlatıyor.
Simin, kocası Nader ve kızı Termeh’le birlikte İran’ı terk etmek istemektedir. Nader’in Alzheimer hastası babasını bırakmayı reddetmesi üzerine boşanma davası açan Simin, dava talebi reddedilince anne babasının evine gider. Termeh ise babasıyla kalmaya karar vermiştir. Nader kızına ve babasına bakması için hamile bir genç kadını tutar, fakat bu durum daha fazla soruna yol açacaktır.
2. Turtles Can Fly / Kaplumbağalar Da Uçar | IMDB: 8,0 (2004)
Irak – Türkiye sınırında, Amerikan işgali altındaki bir Kürt mülteci kampında yaşayan 13 yaşındaki Satellite, bir yandan çat pat bildiği İngilizce’si ile uydudan duyduğu haberleri köylülelere tercüme ederken, diğer yandan patlamamış olan kara mayınlarını toplayarak geçinmeye çalışan diğer çocukların liderliğini yapmaktadır.
3. Beautiful City / Güzel Şehir | IMDB: 7,9 (2004)
Akbar on sekizine yeni girmiştir. On altı yaşındayken cinayet suçlamasıyla rehabilitasyon merkezine kapatılmıştır, yani hakkındaki ölüm cezası kararının işleme konulması için on sekizine girmesi gerekmektedir. Şimdi Akbar, idam kararının yürütüleceği günü beklemek üzere cezaevine gönderilmiştir. Akbar’ın bir arkadaşı olan A’la, hırsızlıktan yediği cezanın süresini doldurup hapisten çıkınca, Akbar’ın davacısını idam kararını durdurması için ikna etmek üzere çaresizce çabalamaya başlar.
4. Children of Heaven / Cennetin Çocukları | IMDB: 8,5 (1997)
Film Ali ve Zehra isimli iki kardeşin öyküsünü anlatıyor. Onlar karşılaştıkları ve yaşadıkları sorunları aileleriyle paylaşmıyorlar, kendileri çözmeye çalışıyorlar.
Aslında en büyük sorunları Zehra’nın kaybolan ayakkabılarıyla ilgili. Ali Zehra’nın ayakkabılarını kaybettiği için kendi ayakkabılarını kardeşiyle paylaşmak zorunda kalıyor, çünkü yeni bir çift ayakkabı alamayacak kadar yoksullar. İki kardeş günlerini tek bir çift ayakkabıyı paylaşarak geçirmeye çalışırken, sabahları Zehra okula giderken giyiyor, öğleden sonra ise Ali.
5. The Cow / İnek | IMDB: 8,2 (1969)
Hassan ücra bir köydeki tek ineğin sahibidir. İneğine kendi çocuğuymuş gibi bakar. Bir gün Hassan köy dışındayken, inek ölür. Hassan’ın ineğe olan bağlılığını bilen köylüler aceleyle ineğin ölüsünü saklar ve Hassan geri döndüğünde ineğinin kaçtığını ama Esmayil’in peşinde olduğunu söylerler. Bunun üzerine Hassan harap olur. Bütün gününü ahırda geçirmeye başlar.
6. Taste of Cherry / Kirazın Tadı | IMDB: 7,7 (1997)
İran’ın en önemli yönetmenlerinden Abbas Kiarostami, bu filminde intihar etmek isteyen orta yaşlı bir adamın, kendisini gömmek için birisini ararken ki yolculuğunu anlatıyor.
Bay Badii yolculuğu esnasında üç farklı kişiden, intihar ettikten sonra kendisini gömmesini rica eder: Kürt bir askerden, Afgan bir öğretmenden ve yaşlı Türk bir tahnitçiden. Aralarından sadece biri bu teklifi kabul eder. Ancak Bay Badii bu yolculuğu esnasında bu kişilerden hayat dersi niteliğinde pek çok şey öğrenecektir.
7. The Color of Paradise / Cennetin Rengi | IMDB: 8,2 (1999)
Tahran’ın körler okulunda okuyan Mohammad babasının onu yaz tatili için okuldan almasını beklemektedir. Babası uzun bir bekleyiş sonunda gelmiştir ve onu köye kız kardeşlerinin yanına götürür. Babası, doğa aşığı olan, köy ve aile özlemi duyan bu çocuktan kör olduğu için utanmaktadır. Babası yeni evleneceği kadına Mohammed’den bahsetmez.
Etkileyici ve duygusal olan bu film, aslında kim kör sorusunu akıllara getiriyor. Film Uruguay, Montreal, San Diego dahil olmak üzere birçok festivalde ödül kazanmıştır.
8. The Circle / Daire | IMDB: 7,4 (2000)
Film, erkeklerin dünyasında (şehrinde) varolmaya çalışan kadınların ve kız çocuk dünyaya getiren annelerin dünyasını ele alıyor.
Hamileliğinin son günlerinde olan İranlı bir kadın doğumun arifesindedir. Bu doğum, onun hayatını kökünden değiştirecektir; ancak kadın bundan tamamen habersizdir. Doğum günü, bir kız çocuğu dünyaya gelir. Bu kız çocuğu, bir istenmeyendir. Günümüz etiğinin farklı bir şekilde can bulduğu İran’ın en bilinen şehri Tahran, hem bu kadını hem de onun çocuğunu korkunç bir girdabın içerisine sürükleyecektir.
9. The Lizard / Marmoulak IMDB: 8,4 (2004)
Hırsızlıktan cezaevine giren Rıza bir yolunu bulup Molla kıyafeti içinde kaçar. Ancak Molla kıyafetinden bir türlü kurtulamaz ve kendini bir köyün camiinde imam olarak bulur. Bir yandan Yurt dışına kaçmanın yollarını ararken bir yandan da köyde sıra dışı bir imamlık yapar. Kısa zamanda şöhreti etrafa yayılır.
10. The Day I Became a Woman / Kadın Olduğum Gün | IMDB: 7,3 (2000)
Yönetmenin anlatımındaki şiirsellik ve zengin estetiği ile The Day I Became a Woman, evlat, eş ve anne olarak bir kadının yaşamının üç evresini, üç kadın üzerinden iç ısıtan bir atmosferle seyirciye takdim ediyor. Sinemada güçlü bir kadın sesin değerini gösteren basit, minimalist ve çok önemli bir çalışma.
Havva, artık 9 yaşına girdiği için çevresindekiler tarafından bir kadın olarak görülüyor ve sokakta erkeklerle oynamaması için uyarılıyor ve artık yasaklarla geçecek yaşantısına başlamadan önce, son bir gün dahi olsa arkadaşıyla sahilde oyun oynamak istiyor. Ahu ise kocası ve yaşadığı yerdeki diğer erkekler ile fikir ayrılığına düşüyor çünkü kocasının isteklerini yerine getirmeyi reddediyor. Erkek egemen topluma, Havva’nın arkadaşıyla oyun oynadığı plajda düzenlenen bir bisiklet yarışına katılarak meydan okuyor. Üçüncü karakterimiz Hure ise artık yaşamının sonuna yaklaşmış bir kadın ve özgürlüğünü bu son zamanlarında yeniden keşfetmeyi deniyor. Hayatı boyunca sahip olamadığı her türlü imkana sahip olmak için son bir uğraş veriyor.