Avrupa’nın en önemli film festivallerinden olan Cannes ile devasa dijital içerik platformu Netflix arasındaki sürtüşme devam ediyor. Geçtiğimiz ay sonunda, Netflix filmlerinin Cannes Fim Festivali’nde ödül için yarışamayacağı kararının açıklanmasının ardından, Netflix’ten tepki gecikmedi.
Mayıs ayında gerçekleşecek olan bu yılki Cannes itibarıyla, yarışmaya katılan filmlerin Fransa vizyon tarihine sahip olması gerekecek. Netflix’in Cannes’da film göstermesine hala izin var ancak filmlerin prestijli Palme d’Or için yarışma hakları olmayacak. Ancak görünen o ki, Netflix bu şartlardan memnun değil. The Hollywood Reporter’da yer alan habere göre, Netflix hiçbir filmini Cannes Film Festivali’ne göndermeme politikası izleyecek. Durumun müzakere aşamasında olduğu söyleniyor ve Cannes Perşembe günü resmi seçkisini ilan edene kadar kesin bir karar verilmeyecek.
Netflix, filmlerini çekme tehdidini gerçekleştirirse, bu durum bir dizi yüksek profilli film yapımcısını etkileyebilir. Netflix’in festival için hangi filmleri göndereceğine dair resmi bir kaynak olmasa da, festivalde gösterilebilecek filmlerle ilgili spekülasyonlar var. Paul Greengrass imzalı Norway, Jeremy Saulnier imzalı Hold the Dark ve usta yönetmen Orson Welles’in 1970’te çektiği ancak yeni tamamlanan The Other Side of the Wind filmlerinin festivale katılması bekleniyordu.
Netflix’in festivale kendi yapımları ile katılma hakkına sahip olması ancak ödül yarışından muaf tutulması kimi sinemacılar için haklı bir karar olarak nitelenirken, kimileri tarafından ise ikinci sınıf muamele edilmesi olarak algılandı.
Geçtiğimiz yıl Cannes’da yarışan Netflix filmleri; Bong Joon-ho imzalı “Okja” ve Noah Baumbach imzalı “The Meyerowitz Stories” ile Netflix’in festivalde ödül için yarışmış olması sinema camiasını ikiye bölmüş ve büyük tepki çekmişti.
(Kaynak: Beyaz Perde)