En İyi Savaş Filmleri
En iyi 8 savaş filmini sizler için listeledik.
Hayatının akışında bir uyanış yaşayan ve var oluşunu sinema ile tamamlayacağına inanan, günah çıkartan idealist bir yönetmen; Kim Ki-Duk.
Son yılların en önemli keşiflerinden biri Kim Ki-duk ve sinemasıdır.
Kim Ki-Duk; Güney Kore’nin bir köyünde 1960 yılında dünyaya gelir. Maddi yetersizliklerden dolayı eğitimini yarıda bırakıp fabrikalarda çalışan, orduya katılan Kim Ki-Duk ani bir karar ile sanat eğitimi almak için Fransa’ya doğru yola koyuluyor, Fransa’da hayatının ilk sinema filmi olan The Silence of the Lambs(Kuzuların Sessizliği) izledikten sonra Fransız filmleriyle de tanışan ve sinemadan fazlasıyla etkilenen Kim Ki-Duk, senaryo yazmaya adım atarak Kore’deki bir yarışmada iki senaryosunun ödül kazanmasıyla kendi filmleri çekmeye başlıyor.
Yaptığı ilk üç filmin beğenilmemesi, onun motivasyonunu asla bozmuyor. Sonuç olarak izlediğinizde bedensel acıların yanında metaforik acıları da hissettiğiniz, intikam ve ceza olgusunu en etkileyici şekilde gözler önüne seren çok başarılı bir yönetmen çıkıyor.
“Bir yönetmen ve insan olarak günah çıkartmak istiyorum.”
Kim Ki-Duk
Alışılmış filmlerden sıkılanların mutlaka incelemesi ve izlemesi gereken 9 Kim Ki-Duk filmini sizler için derledik.
Hayatın monotonluğundan sıyrılmayı aşk ile birleştiren enteresan bir yapıt. Ekranda gördüğünüz karakterlerle empati kurabileceğiniz aşk olgusunu sorgulamak için kendinizi hiç zorlamayacağınız, ana karakterlerin tek bir cümle haricinde hiç konuşmadıkları bir film Bin Jip. Zaten söze de pek gerek olmadığını izledikçe anlıyorsunuz.
Bir genç kadın babası yaşında bir adamla evlenirse mutlu olabilir mi? Bir de bu evlilik ailesinin zoruyla olmuşsa..
Tae-suk, motorsikletine atlayıp yollara düşen ve karşılaştığı boş apartman dairelerinde kendine başka hayatlar yaratan yalnız bir adamdır. Tatil gibi çeşitli nedenlerden ötürü evlerinden bir süre ayrı kalan insanları takip eden Tae-suk, onların bıraktığı boş evlere girip bir süreliğine burada misafir olmaktadır, bunun karşılığında ise kendince çalışmayan ev aletlerini tamir ederek borcunu ödemektedir. Bu ziyaretlerinden biri sırasında evde yalnız olmadığını fark etmesiyle ve olaylar gelişmeye başlıyor.
Kim Ki-Duk, kızgınlık ve nefretle bezediği intikam filmlerine ilk olarak Acı-Pieta ile başlıyor. Anne-oğul ilişkisini çok uç noktalarda ele alan film, kişisel ve toplumsal alanlardaki şiddetin pornografikleştirildiği, yönetmenin sonraki fimlerinde de tercih edeceği bir stile sahip. Genel izleyici kitlesinin kaldıramayacağı Pieta, yönetmenin gerileme dönemine girmeden önce yaptığı son başarılı işi olarak görülüyor.
Yönetmenin 12. filmi olan Yay, yaşlı bir adam ile 16 yaşındaki bir kızın sıradışı öyküsünü anlatmaktadır. İyi ile kötünün Ying Yang gibi birbirine karıştığı, boşluğun ortasında, kısıtlı-kapalı mekana hapsolmuş bir aşk hikayesi bu. Geleneksel kültürden ve budizm inancından çok fazla metafor barındıran film, muhteşem görselliği, hikaye anlatımındaki başarısı ve oyuncularının performansları yanında epik finaliyle de sinemaseverlerlerin yaptıkları listenin en tepelerinde olmayı hak ediyor.
Kim Ki-duk, “Soom” ile bir hapishaneye bakıyor. Ama bu Ki-Duk’un hapishanesi. Bir kadınla bir erkeğin imkânsız aşkını sorun yapıyor kendine yönetmen. İdam cezasına çarptırılmış mahkûm Jang-jin’le, evliliğinde sorun yaşayan genç kadın Yeon arasında varoluşsal bir aşk yaşanıyor. Her filminin estetik anlamda atmosferini kuran Ki-duk, neredeyse dünyanın hiçbir yerinde olmayacak bir hapishaneden bakıyor insanlara. Ama yine de hapishane, özellikle hücre insanı tedirgin eden biçimde yansıyor perdeye. Jang-jin’le hücrede kalan diğer üç kişi, yatak olmayan hücrede beraber kalıyorlar. İçerisini ve dışarısını koşut bir anlatımla iç içe sunmuş seyirciye Kim Ki-duk.
Odak noktasındaki karakterleri değiştirerek ilerleyen bir hikaye kurgusuna sahip olan film; ölüm, ahlak, toplum ve aile gibi kavramlar üzerinden çeşitli sorgulamalara yöneliyor. Tam olarak içine girmenizin istenmediği bu dünyayı biraz dışarıdan bir gözle izliyorsunuz. İki kız arkadaşın hayalleri uğruna yaptıklarını ve sonrasındaki gelişmelerin anlatıldığı, seyri herkes için kolay olmayan film, gereksiz bir diyalog veya görüntü fazlalığına sahip olmadığı için yönetmenin filmografisi içinde önemli bir noktada bulunuyor.
Film, yeni nesildeki güzellik ve estetik saplantısını eleştiriyor.
Sevgilisinin kendisine karşı kaybolmaya başlayan ilgisini tekrar canlandırmak için estetik operasyonla farklı bir yüze sahip olan saplantılı bir kadının, yaşadığı içsel döngüler yer yer mizahi, genel olarak da sıradışı bir şekilde perdeye aktarılmış. Tüketmeye odaklanan insanın güzel bir portresinin çizildiği Zaman’da, benliğinin derinliklerine bir yolculuğa çıkartıyor Kim Ki-Duk bizleri.
Cannes Film Festivali’nde ‘Belirli Bir Bakış Ödülü’ de alan bu belgesel- dramada Kim Ki-Duk, Dream filminde yaşanan bir kaza sonucunda girdiği bunalımı ve neden film çekemediğini kendiyle ve dünyayla hesaplaşarak anlatıyor. Kim Ki-Duk’u ve sinemasını daha iyi anlamak için önemli ve samimi bir kaynak olan film, yönetmenin filmografisini de iki bölüme ayıran kalın bir çizgi niteliğinde. Adını bir Kore halk türküsünden alan Arirang, teknik olarak da sinemada örneğine rastlanmamış bir deneyim.
Genç Kim Ki-Duk’un hayatında önemli olan bütün imgeleri, karakter gruplarını bu filmde görebilirsiniz. Fakir bir Kore kasabasındaki ABD üssünü ve buradaki askerlerin halk ile iletişimini her türlü kalabalığa rağmen, üst düzey bir tarafsızlıkla oldukça kaliteli şekilde aktarıyor.
Pek çok film görsel başarılarıyla akılda kalabiliyor fakat seviyeyi bu kadar yükseğe taşıyan işlere pek sık rastlayamıyoruz.
Mevsimler ve doğanın o kusursuz çağrısı, yarattığı teslimiyet arzusu belki de başka hiçbir şeyde benzeri olmayan sahneler. Büyüleyici doğa manzaralarıyla hayattan izole yaşayan budist rahip ve öğrencisinin dış etmenler ile değişen hayatlarının mevsimsel dönüşümlere incelikle dokunduğu bu film, yönetmenin sinema dünyasına bir armağanı. Yönetmenin su takıntısını işleyişi ve hayvanları sembolikleştirmesi ise filmden alınan tatminlik duygusunu bir hayli arttırıyor.
En iyi 8 savaş filmini sizler için listeledik.
Kötü şansın bir türlü yakasını bırakmadığı usta oyuncu Keanu Reeves’in en iyi 9 filmini sizler için derledik.
Türk sinemasının mutlaka izlenmesi gereken 20 filmi sizler için listeledik.
Yabancı film izlemek istiyorsanız, 2017'de vizyona giren film listemize göz atabilirsiniz. İşte 2017'de Vizyona Giren IMBb 7+ Filmler...