Stephen King, korku ve gerilim yazarı olarak ünlenmiş olsa da, bilim-kurgu ve fantezi romanların yanı sıra tarihsel roman, Western ve kısa öykülerde de başarılı eserleri bulunuyor.
Usta bir hikayeci olan King, doğru ve yanlışın iç içe geçtiği dünyalar yaratıyor ve bu gerilim seyir halinde izleyecinin nefesini kesiyor.
Kitlesel cinayetler, seri katiller, kafa kesmeler, internet üzerinden sapkınlıkların hızla yayıldığı günümüzde, onun içgüdüsel hikayeleri bize duygusal boşalma olanağı, hatta düzen hissi de sağlıyor olabilir.
Bazı kurbanların gerçek hayatta olmasa da en azından romanlarda ya da sinema filminde intikamı alınabiliyor.
Sizin için Stephen King’in nefes kesen eserlerinden esinlenmiş en iyi korku filmlerini listeledik.
Günah Tohumu (Carrie)
Sinema tarihinin en iyi korku filmlerinden biri olan Carrie, Stephen King’in ilk romanında uyarlanmıştır. Filmin konusunda ise okul arkadaşlarından ve aşırı dindar annesinde zulüm gören Carrie White’ın herkesten sakladığı bir sırrı vardır; çok yoğun psişik güçlere sahiptir. Okul balosunda arkadaşları yine onu sıkıştırmaya kalkınca “ateşle oynanmayacağını” öğreneceklerdir.
Cinnet (The Shining)
Stephen King’in psikolojik gerilim konusundaki yeteneğini sergileyen bu film, paranormal bir çocuk ile ruh hastası babası arasındaki ilişkiyi anlatıyor.
Yazar Jack Torrance’ın, kış sezonunda kapalı olan Overlook Oteli’nin bakımını üstlenerek, ailesiyle birlikte otele taşınması sonrasında gelişen metafiziksel olayları konu alır. Jack’in doğaüstü sezgilere sahip olan küçük oğlu, zamanla otelin içerisinde yalnız olmadıklarını, geçmiş ve gelecekten gelen hayaletlerle birlikte yaşadıklarını görür ve ailesini buna inandırmaya çalışır. Aile bir kar fırtınası sebebiyle dağda konuşlanan bu otelde mahsur kaldığındaysa Jack doğaüstü varlıklar tarafından ele geçirilir ve yavaş yavaş aklını kaybetmeye başlar.
Öldüren Sis (The Mist)
Filmde muhafazakar tutuculuk ile serbest düşüncenin mücadelesi yer alıyor. Kuvvetli bir fırtına sonrası meydana gelen sis, tüm kasabayı kaplıyor. Bu sırada insanları yiyerek beslenen yaratıkların varlığından haberdar olan insanlar, bir süpermarketin içinde kapana kısılmış durumdalar. Bu tedirgin bekleyiş esnasında insanlar ikiye ayrılıyor, bazıları intikamcı bir tanrının bu yaratıklara hükmederek insanları kurban etmeyi emrettiğine inanırken, bazıları buna inanmıyor.
Kemik Torbası (Bag of Bones)
Filmde ünlü bir yazar olan Michael Noonan’ın karısının ölümünün ardından, yeni bir başlangıç için gittiği göl kenarındaki evinde başından geçen korkunç olaylar anlatılıyor. Cennette gibi görünen o göl kıyısındaki evde, kabusları birer birer gerçek oluyor. İki bölümlük mini dizi halinde yayınlanmıştır.
Gizli Pencere (Screet Window)
Stephen King’in Gece Yarısını 2 Geçe kitabından Gizli Pencere/Gizli Bahçe adlı,kısa öyküsünden sinemaya uyarlanmıştır. Gerilim ve korku romanlarıyla ünlenen yazar, Mort Rainey (Johnny Depp),göl kenarında yer alan evinde hiç beklemediği bir biçimde John Shooter (John Turturro) isminde esrarengiz bir yabancıyla karşılaşır. Psikopat Shooter, Rainey’i kendi hikayesini çalmakla suçlar. Başta adamı dikkate almayan Rainey zamanla tehlikenin farkına varıyor.
Gizemli Yabancı (Hearts in Atlantis)
Robert Garfield çocukluk arkadaşının ölümü üzerine doğup büyüdüğü kasabaya geri döner ve tek hatırladığı 11 yaşındayken burada olduğudur. O dönemde kendi yaşıtı olan Carol’a çok güçlü bir şekilde aşıktır. Hayatlarına tam o sırada dahil olan Ted isimli çok tuhaf bir yabancı, Robert’ın tüm çocukluğunu yeniden düşünmesine yol açıyor.
1408
Mike Enslin, yazdığı doğaüstü kitaplarla başarılı bir yazardır. Hayal gücü gerçekleri yaratmasına sebep olur ve çıktığı yolculuk onu gerçek hayata paralel imgelerle karşılaştırır. 1408 önemli bir mittir. Üzerinde çalıştığı kitap için araştırma yaptığı sırada Doplhin Oteli’nin 1408 numaralı odasında gizemli olaylar yaşandığını anlar. Çok geçmeden otel yöneticisinin tuhaf olaylara dahil olması ile beraber olaylar zinciri yaşlanmaya başlar.
“O” (IT)
Stephen King’in 1986’da yayımlanan aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan film, küçük bir kasabada çocukları kaçırıp öldüren Pennywise adlı palyaçoya karşı bir grup çocuğun verdiği savaşı anlatıyor. Daha önce Pennywise karakterini Tim Curry canlandırmıştı. Kırmızı saçları, beyaz boyalı yüzü ve sarı bahçıvan tulumuyla korku sinemasının en öneli karakterlerinden biri olmuştu. Bu kez Pennywise rolünde Bill Skarsgård‘ı göreceksiniz.